Keçecizade Mehmet Emin Bey
Keçecizade Mehmet Emin Bey
Balıkesir’e değer katan, Kuvayi Milliye öncülüğü yapmış bir şahsiyet olduğunu öğrendim.
Başçeşme mezarlığında bulunan mezarını ziyaret ettim.
Eve geldiğimde hayatını araştırdım. Dikkatimi çeken noktaları sizinle paylaşmak istiyorum. İlk olarak mahalle mektebine gitmiş ve orada hafızlığa çalışmış. On iki yaşında iken babasının vefat etmesi nedeniyle orta ve yüksek tahsil yapamadı. Meyva satıcılığı ile başladığı ticaret hayatına 16 yaşında ‘’Keçeci’’ lakabını aldığı keçeci çıraklığını 2 yıl boyunca yapmış. Yirmi yaşında Balıkesir ve çevresine yün ve yapağı memuru olur. Bu işi 5-6 yıl yapar. Ortakları ile beraber 1910 yılında yün fabrikası kurar. Balıkesir’in önde gelen ihracatçılarından olmuştur. Bundan dolayı Balıkesir Ticaret Odası başkanlığı yapmıştır. Birinci dünya savaşı yıllarında fiyatların düşmesi ile zarara uğramış, kısmi felç geçirmiştir. Aile nüfus bilgilerine göre eşi Fatma hanım ile 5 çocukları olmuştur. Üç yıla yakın (1916-1920) Balıkesir belediye başkanlığı yapmıştır. Başkanlık görevinde olağanüstü çalışmalar sergilemiştir. Milli mücadele yıllarında İzmir Büyük Kongresine, Balıkesir temsilcisi olarak katılıp, İzmir işgaline karşı Redd-i İlhak hareketi ile Yunan güçlerine karşı çıkmıştır.
Hukuki mücadele ve sivil direnişçilerin silahlı komutanlığını yapmıştır. Asker toplama, sevk ve idare etme gibi askerlikle ilgili uzmanlık konularında kendi kendini yetiştirmiştir. Sivil olmasına rağmen Yunanlılara karşı Milli müfreze komutanı olarak muharebelere katılmıştır. Bu Muharebelerden başarıyla dönmüştür. Kahraman bir mücahittir. Gerek milli cephelerde gerek iç isyanların bastırılmasında hizmetleri ve yararlılıklarından dolayı TBMM tarafından kendisine İstiklal Madalyası (Kırmızı Şeritli) verilmiştir.
Balıkesir’e unutulmaz hizmetlerinden biri de tadı dillerden düşmeyen aktığı çeşmeleriyle günümüze ulaşan keçeci suyudur. Evi 1920’lerde Yunanlılar tarafından işgal edilip karargah olarak kullanılmıştır.
Kazım Özalp (TBMM Başkanı) ve Mareşal Fevzi (Çakmak) Paşayı 1932 yılında evinde ağırlamıştır. Bunun üzerine Fevzi Çakmak Paşa, Keçecizade Mehmet Emin Bey’e bir baston hediye etmiştir. Soyadı kayıtlarda boş olarak gözüksede ailesi günümüzde Keçeci soyadını taşımaktadır. Soyadı kanunu verilirken hayatta olmasına rağmen uzun süren hastalığından dolayı resmi olarak soyadını alamadan 1935 yılında vefat etmiştir. Böyle bir kahramanın resmi soyadı almadan vefat etmesi beni üzdü. Biz gençlere örnek olduğu için Allah razı olsun. Mekanı cennet olsun.
Kaynaklar
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Yorumlar
Yorum Gönder